Menopozun Fizyolojisi
Yumurtalık dokusundaki folliküllerin kaybı, başta estrojen olmak üzere yumurtalıktan salgılanan hormonların üretiminde azalmaya yol açar ve bu durum da adetin kesilmesi ve çocuk sahibi olma yeteneğinin kaybıyla sonuçlanır.
Bu dönemde kilo alımı, deri ve saç değişiklikleri, gözlerde kuruma şikayeti, vajinal kuruluk, kemik kaybı gibi vücut değişiklikleri görülür.
Menopoz Tedavisinde Amaç
Tedavide amaç; menopoza bağlı şikayetlerin (ateş basması, terleme, çarpıntı, uyku bozukluğu, dikkat dağınıklığı, cinsel isteksizlik) ve post-menopozal kadınlarda oluşan osteoporoz, kalp ve damar hastalıkları (koroner kalp hastalığı, inmeler, venöz tromboemboliler), diabet, değişken ruh durumu, depresyon, idrak eksikliği ve demans gibi sorunlarla baş edilmesidir.
Hormon tedavisinin kullanımında tedavinin bireyselleştirilmesi kilit öneme sahiptir. Kadının sağlığını, yaşam önceliklerinin kalitesini, menopozal şikayetlerinin şiddetine ve bu şikayetlerin yaşam kalitesi üzerindeki etkisine ve bunlar kadar venöz tromboz riski, koroner arter hastalığı riski, inme ve meme kanseri gibi kişisel risklere göre tedavi bireyselleştirilmelidir.
Gerek lokal gerekse sistemik estrojen tedavileri vulvar ve vajinal kuruluk belirtilerinin en etkin tedavisidir. Sadece vajinal şikayetlerinin var olduğu durumlarda düşük doz, lokal vajinal estrojen kullanımı yeterli olabilmektedir.
Erken menopoza giren kadınlarda doğal menopoz yaşına (51 yaş) gelinceye kadar hormon tedavileri kullanılabilir. Şikayetlerin durumuna göre daha uzun süreli kullanımlar da mümkün olabilmektedir.
Kaynak: http://www.trsgo.org